Başlık : YÜZLEŞME
Yazar : Betül İğdeli
post modern yamyamlar
kendilerini tanrı sanarak
hesaplaşmayı yarına bırakmadılar
kuracakları kendi divânları için
bellemişlerdi şehrin orta yerindeki oteli
dünyayı dar edeceklerdi ötekilere
topunu gayya kuyusuna atacaklardı
insan olan insan kardeşini mi yakar
âdemoğlu ateşle bir olan şeytana uyar
cehennemi şehrin ortasına mı oturtur?
onlar kerberostular
cahildiler, vahşi ve aydınlık korkusuyla
doldurulmuş kafadardılar
yarattıkları dehşetin büyüsüne kapılıp
daha çok kanın daha çok canın
peşindeydiler çığlık çığlığa
farkına bile varamazlardı
barış için şölene gelin gibi gelen kızların
aydınlık yarınlar için yanan ozanların
katli için kazdıkları gayya kuyusunun
kendilerini de yutacağını
yaptıklarına nedamet getirip
pişman bile olmazlar ki utansınlar!
halbuki bu utanç hepimizin
ortaçağ meydanlarında asılanları seyre koşan
arenalarda aslanlara atılanları çığlık çığlığa
izleyenlerden daha az günahkar değiliz
ekranlardan olup biteni görünce başka kanala zaplayan
gepegenç, barış için kurban giden civanlarımızı
aydınlığa dirsek çürüten
adam gibi adamlarımızı
iki gün içinde unutan bizler
o yüzden dağdaki çobana özenir olmuşuz
bu kalleş dünyadan bi haber yaşamak istemişiz
acı çok acı
o yüzden elim gitmiyor yazmaya
dilim dönmez ne kadar söylesem
bir türlü anlatamam ki olanları
o yüzden çaresiz unutmalardayım
görmemeliyim
duymamalıyım
başkalarına anlatırken
yüreğime oturan bu acıyı
bir türlü dindiremem ki!
o yüzden okumak istemem gazeteyi
görmemeliyim televizyon haberlerinde ölen canlarımı
küreselleşen medyamızda bir olup egemenlerle
avutuyor uyutuyor bu travmatik çocuğu magazinlerle
ozanım ben
dilim sivridir kolay döner
herkes susarken olmadık bir laf eder
taşı tam gediğine koyarım ama
“bu dünyada ölüm varsa zülüm var” der türkülerimiz
havsalam almıyor ki kardeşin kardeşe yaptığı zulmü
o yüzden bir türlü anlatamıyorum
Madımak dendi mi
içim ezilir
adını bile anmak istemem!