...
Başlık : ölümle dans
Yazar : Emir Ali Tercan

yedi kere üflendi sur
indi yedi melek yeryüzüne
vuruldu yedinci mühür.

titreyen bedenimdir
dehşet içinde suratım
korkum görünendir,
görünense ‘ben’ değil.

ben kırgın şövalye
harcadım on yılımı
haçlı seferlerinde
Şimdi ise ölüm, daha beter
çullandı üzerime.

her yerde salgın
yağma ve talan her yerde
beni sefere ikna eden vaiz,
şimdi çalıyor ölülerin ziynetini
tecavüz ediyor henüz ölmemişlere.

 

nerede yaverim
dilinden düşmeyen müstehcen şarkılar nerede:                           “fahişemin bacakları arasında kaldı yalanım
                           tanrı gökte uyurken
                           şeytan buldu bizi yerde
                           yeniden açılıyor yaram, dinmiyor kanım.

tanrı yoksa çok yalnızız
varsa eğer Tanrı,
neden bu kadar yalnızız?
inanç değil aradığım

onca inancı zaten ben mi inandım
ben mi inandım da boğuldum!
ihtiyacım olan bilgi
bilgi: Ölüm karşısında varoluş garantisi.

her yerde gizlenip halime güleni
içimde yok etmem gerek
onun için ağlıyorum geceleri
kimse yokmuş gibi kimi zaman
kimse var mı orada, içimde?

yaşayamaz çünkü insan
hiçlik olduğu duygusuyla sonunun
cennetse ruhumun değil,
bedenimin açlığına muhatap.
aç karnına yaşayamaz oysa insan
ölemez de daha hiç doymadan.

sayısız korkunun bin putuna
“tanrı,” deyip tapalım öyleyse
o zaman ölümüne aldanıp, aldatırız
dans ederken benimle çılgın gibi
unutup gider çocukları götürmeyi.

şâhımı bir bebek ömrünün ihtimaline verdim
beni alınca kazandığını sansın Kara Vezir,
oysa ben çoktan mat etmişim ölümü.

 

 

 

 

Sayfa : 15