MERHABA Betül İğdeli
Sanal dünya yaşadığımız dünyanın bir aynasıdır. Biz de edebiyat dünyasında yazarla yazmak isteyenlere açık bir platform kurmak için yola çıktık. Geçen yıl Yazar Dergisi olarak TEMMUZ-AĞUSTOS sayısıyla yayına başladık. Yazar Dergisine ulaşmakta sıkıntı çekildiği şikayetleri geldiğinden bu sayı ile Bulut Yazar Dergisi platformuna taşındık. Yazar Dergisi görsel güzelliğine karşın” Yazı evrene İz” mottosunda belirttiğimiz yazılara erişmekte zorlandığımızdan mottomuzu gerçekleştiremiyorduk. Bulut Yazar Dergisi de bir Edebiyat e-dergisi olup en çok kullanılan cep telefonlarına uyumlu formatıyla 7/24 okuyucuların hizmetindedir....
PERİHAN KARAYEL'İN BİYOGRAFİSİ Perihan Karayel
Ben Perihan Karayel Adana’da doğmuşum. Bir yaşındayken gittiğimiz İstanbul’da iki yıl kaldık. Babam Alpullu Şeker Fabrikasına girdiğinden ilkokulu Alpullu’da bitirdim. Bir yıl Uşak’ta okuduktan sonra Adana’ya taşındık. Adana Kız Lisesini bitirdikten sonra Konya Kız Öğretmen Okulunda fark derslerinden sınava girip öğretmen oldum. Öğretmenliğe başladığım ilk okul Adana’nın kenar mahallelerinden birinde olup trahomlu çocukların devam ettikleri bir okuldu. ...
PERİHAN KARAYEL ÇOCUK KİTAPLARI YAZAN BİR MASAL KAHRAMANI Ü.Gülsüm Bülbül
SÖYLEŞİ-Söyleşi notlarımı düzenlerken bana armağan ettiği kitaplardan birisi olan “Uçurtma” başlıklı kitaba bir daha bakmak istedim. İlk öykü ‘Sevgi Makinesi’ şöyle başlıyordu. ‘Geniş zaman içinde bilgelerin çocuksu, çocukların bilgece olduğu ülkelerin birinde bir köy vardı’. Masallardaki alışıldık ilk cümle bugüne uyarlanmıştı. Sevgisiz yaşayan, birbirine kötü sözler söyleyen anne- babaların çocuklarının mutsuzluğu ve yazarın büyülü hayal gücüyle kötü sözleri yok eden bir makine yaptırması, kötü sözlerin parıltılı taşlara dönmesi ve iyi- kötü karşıtlığının çocuklar tarafından farkına varılması öyküyü çekici kılıyor ve yetişkinlere bile okutuyor....
KAÇKINLAR Filiz Bilgin
“Kaçkınlar” bir gençlik romanı. Çocuklara ve gençlere yönelik pek çok eser veren Perihan Karayel, bu romanıyla gençliğe adım atanlara sesleniyor. Sınır tanımayan bir hayal gücünün ürünü olan, yazarın ilk gençlik romanı “Prensesin Altın İplikleri” inden sonra “Kaçkınlar” da fantastik kurguyla hazırlanmış. ...
Çocuk Edebiyatı ve Perihan Karayel Üzerine Aslı Zorba
Yazarın kitapları sadece çocuklara değil ebeveynlere de yol gösterici nitelikte. Dört yaş üstü çocuklar için yazmış olduğu ” Can ile Fındık” bunun en güzel örneği. Oğluna köpek alan ve köpeğin eve gelmesiyle tüm ilgisini ona yönelten bir baba ve babasının ilgisini kazanmaya çalışan; kazanamayınca da alınan köpeğe şiddet gösteren Can’ın hikayesini anlatmış kitapta yazar. Şiddet olayı sonrası babasının verdiği tepki ve babasının tutumuna karşı Can’ın sarf ettiği sözler tüm ebeveynlere ders niteliğinde. Yazarın okul öncesi çocuklarına hitap eden diğer kitapların:” Ninemin Terliği”, “Uç Uç Böcecik”, “Bir Göl Masalı”, “Yıl Dedenin Dört Kızı” ve “Renklerini Kaybeden Kelebek”. Alıp çocuklarınızla beraber okumanızı tavsiye ederim....
Tılsımlı Deri Betül İğdeli
Tılsımlı Deri Romanı, Adana’da deprem olduğu sırada başlar. Bu alegorik romana adını veren kadim zamanlardan kalan Tılsımlı Derinin isteği, sevgi dolu insanlara yardım etmektir. Arkeolojik bir kazı yerinde henüz ilkokul çağında Sevinç Babaanne’ye akan deri kaybolmuştur. Deprem olunca Amerika’da yaşayan oğlunun ziyaretine giden Sevinç Hanım oğlu Fazıl Bey’den eski evindeki duvarlar da çatlayacağından çok eskiden kaybettiği mavi demir kutunun aranmasını ister....
İbrahim Alaettin Gövsa Çocuk Ruhunun Yolcusu Ş.Nezih Kuleyin
Çocuk Ruhunun Yolcusu: Yazar Dergisinin bu sayısının çocuk yazını üzerine temelleneceğini öğrendiğimde ülkemizin çocuk psikolojisi konusundaki ilk bilimsel yayının sahibi olan İbrahim Alaettin Gövsa’yı anlatmanın bana düşen bir görev olduğunu düşündüm. Çünkü harf devriminden önce yayınlanmış ilk çocuk psikolojisi kitabı olan “Çocuk Ruhu” onundur. 1926 yılından bu yana bu konudaki en temel kaynaklardan biri olmayı başarmış ‘Çocuk Ruhu’ kitabını büyük bir hayranlıkla okuyan birisi olarak, Gövsa’yı anmayı unutmamızın Bulut Yazar Dergisi olarak bir eksiklik olacağını düşündüm. ...
ÜRETKEN GENÇLİK... Dr. Halit Suiçmez
İnsanın yüreğinde yerleşik sevinçler olmalıdır. Yerleşik Sevinçler.. Bu bazen bir veya birkaç kişi, bazen bir duygu-düşünce, bazen bir konu, meslek, tema, bazen de bir bölge, yöre, ağaç-çiçek olabilir. İnsan ona tutunur. İçindeki sevinç kişinin sonsuz yaşam enerjisidir. Hayatın bitmez acıları, bunaltıcı kederleri yürekteki sevincin aydınlığında dağılır....
Ali Tarık Güney
Babam ölmüş, haberim yoktu. Üzerimde dizlerimin altına kadar uzayan “entari”, altımda don yok. Ayağım kundurasız. Bacaklarımda yer yer morluklar var. Deli Nafiye’nin eseri bunlar. Çişimi kaçırınca çimdikler morartır beni hatta arada köz alır eline dağlar oramı buramı. Anam işten gelince görür o da ağlar benimle....
NEYİN KOKUSU Ayten Kaya Görgün
Kadın banyodan çıktı, ellerini kâğıt havluyla kurulayarak geldi hiçbir şey demeden yarım bıraktığı çayını yeniledi “Soğuk çayı hiç içemem.” dedi. Oturunca fısıldayarak “Kızlar size bir şey söyleyeyim mi, babanızın odasında koku var.” Hemen yerimden fırladım “Camlar da açık ama, çarşaflarını da daha sabah değiştirdim, her yeri çamaşır...” “Otur otur, öyle bir koku değil.” Nuran da ben de birbirimize baktık. Yüzünü buruşturarak “Kefin kokusu var.” dedi. Biz iki kardeş anlamadık, “Ne kokusu?”...
DEPOZİTO Hüseyin Opruklu
Kadın “Daha çok var mı?” diye baktı sağ ön koltukta oturan adama. Sanki “Neden geldik şimdi buraya?” der gibi huysuzluğu üzerindeydi. Arabayı kullanan emlakçı “Az kaldı,” dedi kendinden beklenmeyen bir samimiyetle “geldik sayılır.” Kadın “Şehrin epey dışındaymış,” diye kendi kendine söylenirken, adam boş gözlerle arabanın camından dışarıya bakınıyordu. Ne zaman sonra emlakçı arabayı durdurup “İşte geldik,” dedi sesine yüklediği neşeyle “burası.” Ev kentin ana damarlarından epey uzaktaydı. Bahçesinde begonvillerin kendi aralarında söyleştiği bitişik nizam evlerin ilkiydi önünde durdukları. Sokağın dinginliğine bakılırsa iki katlı ev de yeni kiracısını kucaklamaya hazırdı. ...
TENİMDE KALDI SAÇLARI Didem Keremoğlu
Çorlu- Güllük, Mayıs-Haz 2019/“Allah mı? Hesap verecek çok şeyi var o Allah’ın!” Ortama uzayıp giden, huzursuz bir sessizlik hakim oldu. Meyhaneci, bir başka masaya götürmek üzere eline aldığı kavun tabağını aceleyle müdavim masasına bıraktı. “Doktor” bugün yine biraz fazla kaçırmıştı anlaşılan. İnce bir es verdirip, konuyu yumuşatıp muhabbeti değiştirmek şarttı. ...