...
Başlık : Yara Bende - “Çünkü babama göre insan ancak yolunu kaybedip ve onu tekrar bulduğunda hayatı öğrenirmiş.”
Yazar : Aslı Zorba

 

Abdullah Ataşçı’nın kaleme aldığı ve 2018 yılında Everest Yayınları’ndan çıkan “Yara Bende” romanı, 2019 yılında Attila İlhan Roman Ödülü’ne layık görülmüş.

Bir babanın gözleri görmeyen oğluna kendi öz yaşam öyküsünü anlattığı roman, küçük bir kasabada geçiyor ve dokuz bölümden oluşuyor.  Kasabada yaşayan ve kendi yağlarında kavrulan esnafı, aileleri, çocukları ve yaşadıkları olayları etkili betimlemelerle kaleme almış Ataşçı.

“Her şey senin şu anki yaşına ayak bastığım gün başladı.” diyerek başlayan; ailesi ve onların kendi doğumundan önceki hayatları ile anlatımına devam eden baba, varoluşunu ve bu sürecin gelişimini bir masal gibi aktarıyor oğluna. Doğumu, çocukluğu, kasabalı tarafından “serseri” olarak nitelendirildiği gençlik yılları ve rayına oturttuğu hayatı aşama aşama aktarılıyor bizlere. Ve bu aktarımı yaparken yazar öyle etkin bir dil kullanmış ki, ana karakterin her bir döneminde yaşadığı korkuları, ümitleri, sevinçleri, o döneme ait cümleler ve olgunlukla dinliyorsunuz.  Bir insanın sevgiyle, öfkeyle, korkuyla, aşkla bezenen yaşam ve kendini buluş serüvenini belgesel tadında bir anlatımla okuyorsunuz.

Romanı bir çırpıda okutan ve kitabın son sayfasını okuduktan sonra uzun süre etkisinde kalmanızı sağlayan en önemli özelliği birbirinden bağımsız pek çok zıtlığı içermesi. Bir tarafta henüz çocukluklarına ulaşamadan yaşamları son bulan ve anne-babayı yasa boğan bebeklerin hikayelerini  öğrenirken; diğer tarafta yaşı yüzü geçmesine rağmen genç bir adam gibi yaşamına devam eden, ölmeyen ve ölemediği için yine aynı anne-babayı düşüncelere boğan bir dedenin kimi zaman muzipçe, kimi zaman karamsarlıkla anlatılan hikayesini dinliyorsunuz. Hayatın doğum ve ölüm arasında geçen o sancılı sürecine bu vesileyle tanık oluyorsunuz.

 Hikayenin içinde geçtiği kasaba; kasabalıların merakları, dedikoduları ve yalnızca futbolla hareketlenen hayatları Ataşçı’nın kalemiyle sihirli bir hal almış. Öyle ki yaşanılanlar hem fazlasıyla yaşamın içinde ve gerçekçi, hem de bir o kadar gerçek üstü. Korkularının nedenlerini bulmaya dahi korkan insanlar bir bakıyorsunuz köpekleri konuşturup güçlerini onlardan alıyorlar; bir bakıyorsunuz kötü olarak nitelendirdikleri insanların, yanlış yere defnedildiğini düşünen bir ölü tarafından cezalandırıldığını düşünüyorlar. Kendiyle ve kendi yanlışlarıyla yüzleşmekten korkan insanların başkalarına yüklemeye çalıştıkları sorumlulukları ve suçları tebessümle okuyorsunuz.

Yaşamı anlamlı kılan onlarca öğeyi yormadan ama iz bırakarak anlatan Yara Bende, ödülü ve daha çok okuru fazlasıyla hak ediyor.

 

 

 

 

Sayfa : 5