...
Başlık : Esrik Roman ADSIZ OZANLAR KENTİ
Yazar : (M.Loris Lemur M) Serdar Koç

-VII-

Kurt'la Koç'u kardeşleyen gizem asude beyaz suda sırlanmıştır.
Asude beyaz suyla yuyun onu,düşük volğmle bir meyhanede...

Kimilerince lüzumsuz görünse de, ayrıntılarda tartışma sürdürmek, inanın, en genel anlamda insanlık (ve gezegen) için çok hayati önemde. -Yoksa insanlığı mı paranteze alsaydım.-

Eğer yeni bir insana ve uygarlığa ulaşacaksak ancak böyle böyle, iğneyle kuyu kazarak, sabırla, tartışa tartışa olacak bu. Bunu muhalif topluluk veya benzerleri başarabilir ancak.
Umut olur olabilirse.
Gönüllü emeğe dayanan bu çevrenleri(öbekleri) önemsiyorum. En dar anlamıyla “sol”, ama en geniş anlamıyla; sosyalist, anarşist, feminist, devrimci vb. var olma biçimi bu. Budur.
Bence.

Nuh tufanından öte, büyük tufan kopup geldi. “Komünist Manifesto”. Tarihi tersyüz etti.
Dünyayı karanfillerle süsledi.
İnsan kabuğunu yırttı. Bin yıl birden sıçradı. Marx ve Engels farkı. Bin yıl, bir ömre sığdı.
Doğruluğun mağlubiyetine katlandığımız bir bilinç hali yaşam.

Toprağa ve zamana kadim yarenliği ilmek ilmek işleyen emeğe…
Babamın adres ve telefon defterindekilerin çoğu imkânsız mesafede artık. Ulaşılamıyor.

Güneş hep göz kamaştırır. Kaç yüz bin yıl, insan değil de yaşam dönüşür sanki insana inat, insanla beraber.
Evrim paradigmasının gittikçe yaklaşan niteliği; 2 milyar yıl hayatın evrimi, 6 milyon yıl hominidlerin, 100 bin yıl insanlığın evrimi ve 10 bin yıl tarım devrimi, 400 yıl bilimsel devrim, 150 yıl endüstri devrimi, nihayet bilgisayar devrimi. Sınıra geldik dayandık. İnsan eliyle biyolojik yaşam yeniden programlanacak gibi sanki. Ve artık bu gerçekliğin de tasfiyesi anlamına gelir. Bütün olasılıklar tükenir.

Eğer tanrıyı görmek istiyorsan boş uzaya bak, orada evreni yaratıyor.
Hiçliği, o sonsuz hiçliği görmüyor musun? İşte tanrının görüntüsü O…
Evren boşlukta oluşarak hızla yayılıyor, tanrının bağrından çoğalıyor…
“Köklerimizin dayandığı hiçlikle, içine çekildiğimiz sonsuzluk arasında…”

Bu dünyadan yürüyüp giden dostum, sesin hep kulağımda kalacak, gözbebeğimde resmin.
Yaşamına ilişkin anlattıkların ve o umarsız gülümseyişin, yüreğimin derinliklerinde. Sen’i biz’in terazisinde tartacağım, sevapların kaç çeki ve günahların kaç miligram. Adıyla müsemma arkadaşım.

Dostlarımdan bilhassa ricamdır, mezarımın başında kadeh kaldırın; rakı için, şarap için, bira için, votka için, likör için, tekila için, cin için, cinleri için; sarhoş olun; şu zavallı, biçare hayatımızı kötürüm eden, kötürüm olasıcalara inat.

Dilin hafifliği dayanılmaz ağır çeker bazen yük olur.
Bazen, güzel bir dize gelir dile, kaleme gelmez.
Heba olur gider.

 

Sayfa : 7